Ana Sayfa
 

--
Bir gülüs kadar icten
Bir gülüs kadar gercegiz
Kim oldugumuz, ne oldugumuz onemli degil
Kendimizi ifade edebildigimiz yerdeyiz
Sevildigimiz kadar degil
Sevebildigimiz kadar degerliyiz!



23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMINIZ 
KUTLU OLSUN 


HAKKIMIZDA :   

Bu web sitesi ; 
Lindau bölgesi,Türkce Dersi kaynakli,ögretmen,ögrenci ve ailelerin bulusma ve paylasimi amaci ile Türkce ve Türk Kültürü Ögretmeni tarafindan hazirlanmistir.
Amacim bölgemizde Türkce Ana Dil merkezli,her yasta ögrencilerimiz ve ailelerinin yararlanabilecegi bir platform olusturmaktir.
Her türlü görüs ve önerilerinizi yanda bulunan iletisim veya ziyaretci defteri yoluyla paylasabilirsiniz..
01.08.2008 tarihi itibariyle Lindau'daki görevim sona ermistir.
Görev yaptigim iki yil boyunca bana ve Türkce derslerine dogrudan veya dolayli olarak destek vermis olan herkese tesekkür ederim.
Ayni destegi yerime görevlendirilen yeni ögretmen arkadasa da vereceginize inaniyorum.
Bu sayfayi sürdürebilmek icin orada bulunan ögretmen arkadasim,ögrencilerim ve bazi velilerimizin destegini bekliyorum.


Ilgi ve katkilariniz icin tesekkürler.

Necat Ulusoy
ulusoy61@yahoo.com
M.N.Cakallikli Anadolu Lisesi,Antalya

http://www.muratkod.tr.cx



Kolbastı burada :

İlgili aramalar: Çocuk - kolbastı -  kol -  kolbastı -  oyun








 KISSADAN HISSE :

Hindistan da çok ünlü bir ressam varmış. Herkes bu ressamın yaptıklarını kusursuz kabul edecek kadar beğenirmiş. Ve onu "Renklerin Ustası" anlamına gelen Ranga Çeleri olarak tanısa da; kısaca Ranga Guru derlermiş.

Onun yetiştirdiği bir ressam olan Raciçi ise artık eğitimini tamamlamış ve son resmini yaparak Ranga Guru'ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş. Ranga Guru ise; “Sen artık ressam sayılırsın Racaçi. Artık senin resmini halk değerlendirecek” diyerek resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve en görünen yerine koymasını istemiş.
Yanına da kırmızı bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş.

Raciçi denileni yapmış. Ve birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki, tüm resim çarpılar içinde ve neredeyse görünmüyor. Çok üzülmüş tabiî. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar sanki. Alıp resmi götürmüş Ranga Guru'ya ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş. Ranga Guru üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Raciçi yeniden yapmış resmi ve gene Ranga Guru'ya götürmüş.

Tekrar şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş Ranga Guru. Ama bu defa yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde yağlı boya, birkaç fırça ile birlikte. Ve yanına insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı ile birlikte bırakmasını istemiş. Raciçi denileni yapmış. Birkaç gün sonra gittiği meydanda görmüş ki resmine hiç dokunulmamış,
fırçalar da, boyalar da kullanılmamış.

Çok sevinmiş ve koşarak Ranga Guru'ya gitmiş ve resme dokunulmadığını anlatmış. Ranga Guru ise; “Sevgili Raciçi, sen birinci konumda insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. Oysa ikinci konumda onlardan hatalarını düzeltmelerini istedin, yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiçkimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye kalkmadı, cesaret edemedi. Sevgili Raciçi, mesleğinde usta olman yetmez, bilge de olmalısın. Emeğinin karşılığını, ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın. Onlara göre senin emeğinin hiç bir değeri yoktur. Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma” demiş. 
 


Bir Saniye Beyefendi :
Temel havaalanini arar ve sorar: “İyi akşamlar hanumefendi, Trabzon-Istanbul arası ne kadar süreyi acaba” diye sorar .Kadın Temel’i beklemeye alarak, “Bir saniye beyefendi…”der. Ve Temel, “Tamam teşekkür ederum,iyi aksamlar.”der ve telefonu kapatır.

 

Iyice Çalkalayun: Temel odanın içinde zıplıyormuş. Dursun sormuş : “Ne oldi, ne yapayisun böyle ?” Temel, “Öksürük şurubu içtum da.” Dursun, “Niye zıplayisun peki ?” Temel, “Sorma, şişenun üzerinde ‘iyice çalkalayun’ yazayidi, ben fark etmemişum da.” demiş.

 

 
Karamanoglu Mehmet Bey´i arıyorum.Göreniniz, bileniniz, duyaniniz var mi? Bir ferman yayinlamişti... "Bugünden sonra, dîvanda, dergahta, bargahta, mecliste, meydanda Türkceden başka dil konusulmaya!" diye, hatirlayaniniz var mi? Dolanin yurdun dort bir yanini, carsiyi, pazari, koyü, sehri, fermana uyaniniz var mi? Nutkum tutuldu, sasirdim merak ettim, dolandiginiz yerlerdeki Türkce olmayan isimlere, gordüklerine, duyduklarına üzüleniniz var mi? Tanitimin demo, sunucunun spiker, gosteri adaminin showmen, radyo sunucusunun diskjokey, hanım aganın, first lady olduguna sasıraniniz var mı? Dükkanin store, bakkalin market, torbanın poset, magazanın süper, hiper, gross market; ucuzlugun, damping olduguna kananiniz var mi? İlan tahtasının billboard, sayi tablosunun skorboard, bilgi alişinin brifing, bildirgenin deklarasyon; merakin, ugraşin hobby olduguna güleniniz var mi? Birakin eli, ozün bile seyrek ugradigi, beldelerin girisinde welcome, cıkışında good-bye okuyaniniz var mi? Korumanın, muhafizin, body guard; sanat ve meslek pirlerinin duayen; itibarin, sayginligin, prestij oldugunu bileniniz var mi? Sekinin, alanın platform; merkezin center; büyügün mega, kücügün mikro, sonun final, ozlemin hasretin, nostalji oldugunu ögreneniniz var mi? Iş hanimizi plaza, bedestenimizi galeria, sergi yerlerimizi center room, showroom, büyük sehirlerimizi, mega kent diye gezeniniz var mi? Yolüstü lokantamizin adı fast food, yemek cesitlerimizin menü; hesabini, adisyon diye odeyeniniz var mi? İki katli evinizi dupleks, üc katli komsu evini tripleks, kosklerimizi villa, esigimizi antre, bahce ciceklerini flora diye koklayaniniz var mi? Sevimlinin sempatik, sevimsizin antipatik, vurguncunun spekülator, eskiyanın mafya, destege, bilemediniz koltuk cıkmaya, sponsorluk diyeniniz var mi? Mesireyi, kir gezisini picnic, bilgisayarı computer, hava yastiginı air bag, oluru, pekalayi, okey diye konuşaniniz var mi? Carpici önemli haberler flash haber, Yasa, varol sevincleri, oley oley, Yildizlari, star diye seyredeniniz var mi? Virvirik daginin tepesindeki koyde, cafe show levhasinin altında, acinin da acisi kahve iceniniz var mi? Topragimizi, bayragimizi, inancimizi caldırmayalim derken, dilimizin calindigini, talan edildigini, ozün el diline özendigine ici yananiniz var mi? Masallarimizi, tekerlemelerimizi, ata sozlerimizi unuttuk, sarkilarimizi, türkülerimizi, ninnilerimizi kaybettik, Türkcemiz elden gidiyor, dizini doveniniz var mi? Karamanoglu Mehmet Bey´i ariyorum, Goreniniz, bileniniz, duyaniniz var mi? Bir ferman yayinlamisti... Hayal meyal hatirlayip da, sahip cikaniniz var mi !?...






Günün Sozü :

 



www.zft-online.de/www.lindau.de/www.meb.gov.tr / www.bordomavi.net
gencsiviller.net/tr.wikipedia.org /www.karakockoyu.org 

 
  Bugüne kadar 13924 Besucher burdaydı!  
 
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------Web Tasarim Necat Ulusoy---------------------------------------------------------------------------------------------------- Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol